Yeni Kardeş Sitemiz catlakkazan.funpic.de/ Sitemiz Açılmıştır. By CRuSHinGTuRK ™
 
Harry Potter FaN SersemLet
SersemLet Menü  
  Ana Sayfa
  Forum
  Anketler
  Galeri
  Yararlı Linkler
  SersemLet Top List
  -Hp Kitapları
  => Felsefe Taşı
  => Sırlar Odası
  => Azkaban Tutsağı
  => Ateş Kadehi
  => Zümrüdüanka Yoldaşlığı
  => Melez Prens
  => Ölüm Yadigarları
  -Hp Filmleri
  -Oyuncular
  Sersemlet Bannerlar
  Bize Yazın
  İletişim (Msn) & Reklam
  Ziyaretçi defteri
Sitemiz resmi olmayan bir bilgi ve eğlence sitesidir. Amacı; Harry Potter hayranlarına merak ettiklerini bulabilecekleri bir kaynak oluşturmaktır. Sitede Yayınlanan Tüm Eserlerin Telif Hakları SersemLet'e Aittir. Eserlerin tamamının ya da bir bölümünün SersemLet'in yazılı izni olmaksızın herhangi bir şekilde kopyalanması veya çoğaltılması yasaktır. Eserlerde yer alan görüşler yazarlara aittir ve SersemLet'e bağlayıcı nitelikte değildir. ------------------- 2007 © SersemLet-Yönetim Kurulu (Her Hakkı Saklıdır)
Zümrüdüanka Yoldaşlığı

Özet

 

- Little Winghing’de Ruh Emiciler…


Geceye bir şeyler olmuştu. Yıldızlarla bezenmiş çivit mavisi gökyüzü birden kapkara ve ışıksız hale gelmişti -yıldızlar da, ay da, dar sokağın iki ucundaki sisli sokak lambaları da yok olmuştu. Arabaların uzaktan gelen uğultusu ve ağaçların fısıltısı da gitmişti. Sıcacık akşam birden insanın iliklerine işleyecek, ısıracak gibi soğumuştu. Mutlak, nüfuz edilmez, suskun bir karanlıkla sarılmışlardı, sanki dev bir el bütün sokağın üzerine kalın, buz gibi bir örtü örtmüş de onları körleştirmiş gibiydi. (Zümrüdüanka Yoldaşlığı/Sayfa: 27)


Heybetli, kukuletalı bir gölge kayarcasına ona doğru yaklaşıyordu; yerin üstünde süzülüyor, cüppesinin altında ayak da yüz de görünmüyordu. Gelirken geceyi emiyordu. Geri geri sendeleyen Harry asasını kaldırdı. "Expecto patronum!"(Zümrüdüanka Yoldaşlığı/Sayfa: 31)

Harry ve Dudley Little Winghing’de yürürlerken âniden iki Ruh Emici ile karşılaşırlar. Harry de yasak olmasına rağmen ister istemez Patronus büyüsünü gönderir ve okuldan atılma tehlikesiyle karşı karşıya kalır.

 

 

--------------------------------------------------------------------------------

 

- Okuldan atılma tehlikesi…


Sayın Mr Potter,
Bu akşam saat dokuzu yirmi üç dakika geçe, Muggleların yaşadığı bir bölgede ve bir Muggle'ın yanında Patronus Büyüsü yaptığınıza dair istihbarat aldık. Genç Yaşta Büyücülüğün Makul Kısıtlanması Kararnamesinin böylesine ciddi bir ihlalinin sonucu olarak, Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulundan atılmış bulunmaktasınız. Bakanlık temsilcileri kısa süre içinde, asanızı imha etmek için ikamet yerinize gelecek.
Daha önce de Uluslararası Sihirbazlar Konfederasyonu Gizlilik Nizamnamesi Bölüm 13'e aykırı bir eylemde bulunmaktan dolayı resmi bir uyarı almış olduğunuzdan, 12 Ağustos sabahı saat 9'da Sihir Bakanlığı'nda bir disiplin duruşması için hazır bulunmanız gerektiğini üzülerek bildiriyoruz.
Esenlikler dileriz,
Saygılarımızla,
Mafalda Hopkirk
Sihrin Uygunsuz Kullanımı Dairesi
Sihir Bakanlığı(Zümrüdüanka Yoldaşlığı/Sayfa: 42-43)

 

Sayın Mr Potter,
Yaklaşık yirmi iki dakika önceki mektubumuzu takiben, Sihir Bakanlığı asanızı derhal imha etme kararını gözden geçirmiştir. Resmi bir karara varılacak olan 12 Ağustos tarihli disiplin duruşmanıza kadar asanız sizde kalabilir.
Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu Müdürü ile yaptığı müzakerelerden sonra, Bakanlık, okuldan atılıp atılmayacağınız konusunun da aynı tarihte kararlaştırılması üzerinde anlaşmıştır. Bu nedenle kendinizi, durumunuz yeniden tetkik edilene dek okuldan uzaklaştırılmış sayabilirsiniz. En iyi dileklerimizi sunarız.
Saygılarımızla,
Mafalda Hopkirk
Sihrin Uygunsuz Kullanımı Dairesi
Sihir Bakanlığı (Zümrüdüanka Yoldaşlığı/ Sayfa: 50-51)

Harry yaptığı yasadışı Patronus büyüsü sonrası ilk olarak okuldan atıldı mektubunu alır. Ancak daha sonra Sirius ve Mr Weasley’den gelen ‘Evden dışarı adımını atma, Dumbledore bir şeyler ayarlayacak,’ anlamındaki mesajlar sonrası evde beklemeye başlar. Beklerken Sihir Bakanlığı ikinci bir mektup daha gönderir. Mektupta okuldan atılmadığı ancak 12 Ağustos sabahı saat 9’da Sihir Bakanlığı’nda yargılanacağını belirtir.

 

 

--------------------------------------------------------------------------------

 

- Öncü Kol ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı Karargâhı…


"Bu, Alastor Moody, Harry," diye devam etti Lupin, eliyle Moody'yi göstererek.
"Evet, biliyorum," dedi Harry tedirgin tedirgin. Bir yıldır tanıdığını sandığı biriyle tanıştırılmak insana tuhaf geliyordu.
"Bu da Nymphadora -"
"Bana Nymphadora deme, Remus," dedi genç cadı, ür-pererek. "Adım Tonks."
"Nymphadora Tonks, soyadıyla anılmayı tercih ediyor," diye tamamladı Lupin.
"Budala bir anne kalkıp sana da Nymphadora adını koysa, sen de soyadın kullanılsın isterdin," diye mırıldandı Tonks.
"Bu da Kingsley Shacklebolt." Uzun boylu siyahi büyücüyü gösterdi, adam eğilip selam verdi. "Elphias Doge." Hırıltılı sesli büyücü başıyla selam verdi. "Dedalus Diggle-"
Heyecanlı Diggle, "Daha önce karşılaşmıştık," diye cikledi, mor renkli silindir şapkasını düşürerek.
"Emmeline Vance." Zümrüt yeşili şallı, ciddi görünümlü cadı başını hafifçe yana eğdi. "Sturgis Podmore." Saman rengi saçlı, köşeli çeneli büyücü göz kırptı. "Ve Hestia Jones." Pembe yanaklı, siyah saçlı cadı ekmek kızartma makinesinin yanından el salladı. (Zümrüdüanka Yoldaşlığı/Sayfa: 71-72)


"Al bakalım," diye mırıldandı Moody, Harry'nin Hayalbozan'lı eline doğru bir parşömen parçası uzatıp, üzerinde yazanları okuyabilsin diye ışıklı asasını yakında tutarak. "Hemencecik oku ve ezberle."
Harry kâğıda baktı. Bitişik elyazısı bir yerden tanıdık geliyordu. Şöyle diyordu:
Zümrüdüanka Yoldaşhğı'mn Karargâhı’na, Londra, Grimmauld Meydanı, on iki numaradan ulaşılabilir. (Zümrüdüanka Yoldaşlığı/Sayfa: 84)

Harry Ruh Emici saldırısı sonrası evden dışarı tek bir adım dahi atmaz, hep odasında kalır. Sonrasında bir akşam Dursleyler dışarı çıkmaya karar verirler. Harry yine odasında iken mutfaktan sesler duyar ve hemen mutfağa iner. İndiğindeyse bir sürprizle karşılaşır. Aralarında tanıdıklarının da bulunduğu yetişkin büyücüler onu almaya gelmişlerdir. Bir süre bekleyip eşyalarını topladıktan sonra süpürgeleriyle yola çıkarlar. Gittikleri yer ise Londra şehrinde Grimmauld Meydanı, 12 Numara’da bulunan Sirius’un evi, aynı zamanda Zümrüdüanka Yoldaşlığı’nın karargâhıdır.

 


--------------------------------------------------------------------------------

 

- Daha önce sahip olmadığı bir silah…


Harry çaresizce, "Peki ama Voldemort daha fazla Ölüm Yiyen'e sahip olmaya çalışıyorsa, geri döndüğü ister istemez anlaşılmaz mı?" diye sordu.
"Voldemort insanların evlerine gidip ön kapılarını çalmaz, Harry," dedi Sirius. "Oyun oynar, uğursuzluk büyüsü ve şantaj yapar. Gizli çalışmaya iyice alışkın. Zaten, kendine mürit toplamak onun ilgilendiği şeylerden yalnızca biri. Başka planları da var, gerçekten de çok sessizce uygulamaya koyabileceği planlar. Şimdilik onlar üzerinde yoğunlaşmış durumda."
Harry hemen, "Mürit dışında neyin peşindeymiş?" diye sordu. Ona sanki, Sirius cevap vermeden önce Lupin'le bir an bakışmış gibi geldi.
"Sadece sinsice elde edebileceği şeyler."
Harry şaşkın şaşkın bakmaya devam edince, "Silah gibi bir şey," dedi Sirius. "Geçen sefer sahip olmadığı bir şey."
"Daha önce güçlü olduğu sırada mı?"
"Evet." (Zümrüdüanka Yoldaşlığı/ Sayfa: 133)

Harry Privet Drive’a tıkılıp kalmasının intikamını alır ve küçük bir isyan çıkartır arkadaşları Ron ve Hermione’ye karşı. Sonrasında da Yoldaşlık üyelerine bir şeyler öğrenmek istediğini, olayların kenarında durmak istemediğini belirtir. Bunun üzerine Lupin ve Sirius bazı şeylerden bahsedeler. Eh, Harry ve söylediklerinin çoğunu tahmin etmektedir. Ancak garip olanı Sirius’un bahsettiği silahtır. Voldemort’un düşmeden önce sahip olmadığı bir silah…

- Duruşma ve Aklanma…

 


--------------------------------------------------------------------------------

 


"Pekâlâ," dedi Fudge. "Sanık -nihayet- geldiğine göre, başlayabiliriz. Hazır mısın?" diye seslendi sıranın aşağısına doğru.
"Evet, efendim," dedi Harry'nin tanıdığı hevesli bir ses. Ron'un ağabeyi Percy ön sıranın en ucunda oturuyordu. Harry, Percy'nin yüzünde bir tanıma belirtisi aradı, ama göremedi. Percy'nin bağa çerçeveli gözlüğünün arkasındaki gözleri parşömenindeydi, elinde bir tüy kalemle hazır bekliyordu.
"On iki ağustos tarihli disiplin duruşması," dedi Fudge çınlayan bir sesle. Percy anında not almaya başladı. "Küçük Yaşta Büyücülüğün Makul Kısıtlanması Kararnamesi ve Uluslararası Gizlilik Nizamnamesi'nde tanımlanmış ve Privet Drive dört numara, Little Whinging, Surrey adresinde ikamet eden Harry James Potter tarafından işlenmiş suçlardan ötürü.
"Sorgu yargıçları: Cornelius Oswald Fudge, Sihir Bakanı; Amelia Susan Bones, Sihirli Yasal Yaptırım Dairesi Başkanı; Dolores Jane Umbridge, Bakanlık Müsteşarı. Mahkeme Kâtibi, Percy Ignatius Weasley -"
"Savunma tanığı, Albus Percival Wulfric Brian Dumbledore," dedi Harry'nin arkasından bir ses usulca. Harry başını öyle hızlı çevirdi ki boynu tutuldu.
Dumbledore, üzerinde gece mavisi uzun bir cüppe, yüzünde son derece sakin bir ifade, sükûnetle ona doğru yürüyordu. Harry'nin hizasına gelip, hayli kemerli burnunun ortasında duran yarım ay biçimi gözlüğünün arkasından Fudge'a baktı, uzun gümüşi renkte sakalı ve saçı meşale ışığında parıldıyordu. (Zümrüdüanka Yoldaşlığı/ Sayfa: 184-185)


"Sanığın bütün suçlamalardan beraatı lehinde oy kullananlar?" dedi Madam Bones'un gür sesi. Harry sertçe başını kaldırdı. Havada birtakım eller vardı, birçok el... yarıdan fazla! Nefes nefese saymaya başladı, ama saymayı bitiremeden, Madam Bones konuştu: "Mahkûmiyet lehinde oy kullananlar?" Fudge elini kaldırdı; ve onunla birlikte, sağındaki cadı ve ikinci sıradaki posbıyıklı büyücüyle yanındaki kıvır kıvır saçlı cadı da dahil olmak üzere, altı kişi daha el kaldırdı.
Fudge, boğazına bir şey takılmış gibi bir yüz ifadesiyle, dönüp hepsine baktı, sonra da elini indirdi. Derin derin iki nefes aldı ve bastırılmış öfkeden çatal çatal çıkan bir sesle konuştu: "Pekâlâ, pekâlâ... bütün suçlamalardan beraat etmiştir." (Zümrüdüanka Yoldaşlığı/ Sayfa:200)

Harry 12 Ağustos günü geldiğinde Mr Weasley ile beraber duruşması için Sihir Bakanlığı’na gider. Duruşma sırasında Cornelius Fudge Harry’i suçlu bulmak için elinden geleni yapsa da Harry Mrs Figg’in şahitliği ve Dumbledore’un desteği sayesinde tüm suçlarından beraat eder.


- Yeni bir Karanlık Sanatlara Karşı Savunma Öğretmeni...

 

 

--------------------------------------------------------------------------------

 


"Eh, artık hepimiz bir görkemli şöleni daha hazmediyor olduğumuza göre, her zamanki ders yılı başlangıcı duyuruları için birkaç dakika dikkatinizi bana vermenizi rica ediyorum," dedi. "Birinci sınıflar okul arazisindeki Orman'ın öğrencilere yasak olduğunu bilmeli - daha büyük öğrencilerimizden bir kısmının da şimdiye kadar öğrenmiş olması gerekiyor." (Harry, Ron ve Hermione birbirlerine bakıp alaylı alaylı güldüler.)
"Hadememiz Mr Filch benden, dört yüz altmış ikinci kere söylediğini de hatırlatarak, hepinizi dersler arasında koridorlarda sihre ve başka bir sürü şeye izin verilmediği konusunda uyarmamı istedi, ki hepsi şu anda Mr Filch'in odasının kapısına asılmış olan kapsamlı listeden kontrol edilebilir.
"Bu yıl öğretmen kadromuzda iki değişiklik var. Sihirli Yaratıkların Bakımı dersini verecek olan Profesör Grubbly-Plank'i yeniden aramızda görmekten mutluyuz; yeni Karanlık Sanatlara Karşı Savunma öğretmenimiz Profesör Umbridge'i takdim etmekten de memnuniyet duyuyoruz."
Kibar ama coşkudan hayli uzak alkışlar duyuldu. Bu arada Harry, Ron ve Hermione birbirlerine hafifçe paniğe kapılmış bakışlar attılar; Dumbledore, Grubbly-Plank'in ne süreyle ders vereceğini söylememişti. (Zümrüdüanka Yoldaşlığı/ Sayfa: 276-277)

Harry, Hermione ve Ron okula geri döndüklerinde Hagrid’i göremeyince onun için endişelenmeye başlamışlardır. Ama asıl endişelenilmesi gereken o değil yeni Karanlık Sanatlara Karşı Savunma öğretmenidir. Dumbledore’un yeni bir KSKS öğretmeni bulamaması üzerine Bakanlık tarafından seçilen Dolores Umbridge seçme sırasında bize bir şeyi açık açık göstermiştir: ‘Bakanlık artık Hogwarts’a müdahele ediyordur.’

 

 

--------------------------------------------------------------------------------

 

- Bakanlık Haddini Aşıyor... ‘İlk Yüksek Müfettiş’


BAKANLIK EĞİTİM REFORMUNA GİDİYOR
DOLORES UMBRIDGE
İLK YÜKSEK MÜFETTİŞ

"Umbridge - Tüksek Müfettiş' mi?" dedi Harry kasvetle. Henüz yarısını yediği kızarmış ekmeği parmaklarının arasından kaydı. "Bu da ne demek?"
Hermione yüksek sesle okudu:

"Sihir Bakanlığı dün gece şaşırtıcı bir hamleyle, Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu'nda emsali görülmemiş türden bir denetim sahibi olmasını sağlayacak yeni bir kanunu kabul etti.”
...
"Hogwarts Yüksek Müfettişliği denen yeni bir mevkinin yaratılmasını sağlayan Yirmi Üç Numaralı Eğitim Kararnamesi ile Bakanlık, bu son işlevi resmileştiriyor.” (Zümrüdüanka Yoldaşlığı/Sayfa: 398-399)

Bakanlık artık iyice Hogwarts’ın işlerine karışmaya başlamıştır. Önce KSKS öğretmeni olarak içeri soktuğu Umbirdge’i sonradan ‘Yüksek Müfettiş’ yapar ve böylece okulla ilgili her türlü bilgi Sihir Bakanlığı’na akmaya başlar.

 

 

--------------------------------------------------------------------------------
- Dumbledore’un Ordusu...


"Kendi başımıza pek bir şey yapamayız," dedi Ron mağlup bir sesle. "Yani, tamam, gidip kütüphaneden uğursuzluk büyülerine bakıp onları uygulamayı deneyebiliriz sanırım -"

"Evet, aynı fikirdeyim, artık kitaplardan bir şeyler öğrenebileceğimiz evreyi geçtik bence de," dedi Hermione. "Bir öğretmene ihtiyacımız var, doğru dürüst birine, büyüleri nasıl kullanacağımızı bize gösterecek, yanlış yaparsak düzeltebilecek birine."

"Lupin'den söz ediyorsan..." diye başladı Harry.
"Yo, yo, Lupin'den söz etmiyorum," dedi Hermione. "Yoldaşlık işleriyle çok meşgul zaten, onu en fazla Hogs-meade'e gittiğimiz hafta sonlarında görebiliriz, bu da hiç yeterli değil."

"Kim o zaman?" dedi Harry, kaşlarım çatarak.

Hermione derin derin içini çekti.

"Çok belli değil mi?" dedi. "Senden söz ediyorum, Harry."

Bir anlık bir sessizlik oldu. (Zümrüdüanka Yoldaşlığı/Sayfa: 423)


Önce, yanında Dean ve Lavender'la Neville girdi, hemen arkalarından Parvati ve Padma Patil ve (Harry'nin midesi ters takla attı) Cho ile genellikle kıkırdayan kız arkadaşlarından biri geliyordu, sonra (tek başına ve yüzünde sanki kazayla içeri girmiş gibi hulyalı bir ifadeyle) Luna Lovegood vardı; derken Katie Bell, Alicia Spinnet ve Angelina Johnson, Colin ve Dennis Creevey, Ernie Macmillan, Justin Finch-Fletchley, Hannah Abbott, uzun örgüsü sırtına uzanan ve Harry'nin adını bilmediği, Hufflepuff’tan bir kız; isimlerinin Anthony Goldstein, Michael Corner ve Terry Boot olduğundan hemen hemen emin olduğu, Ravenclaw'dan üç çocuk; Ginny, onun arkasından, Hufflepuff Quidditch takımının bir üyesi olarak Harry'nin şöyle böyle tanıdığı uzun boylu, sıska, kalkık burunlu sarışın bir çocuk geliyordu; en arkada ise, üçü de ellerinde Zonko mallarıyla ağzına kadar dolu büyük kesekağıtları taşıyan Fred ve George Weasley ile arkadaşları Lee Jordan vardı. (Zümrüdüanka Yoldaşlığı/Sayfa:439)


"Yirmi sekiz kişinin Karanlık Sanatlara Karşı Savunma çalışacağı bir yer bulmam gerekiyor, öğretmenlerin hiçbirinin bizi yakalayamayacağı bir yer. Özellikle," Harry kitabı tutan elini sıktı, yara izleri inci gibi beyaz beyaz parladı, "Profesör Umbridge'in."
Cinin gülümseyişinin silinmesini, kulaklarının sarkmasını bekliyordu; bunun imkânsız olduğunu, ya da bir yer bulmak için çalışacağını, ama pek de umutlu olmadığını söylemesini bekliyordu. Dobby'nin hoplamasını, kulaklarını neşeyle sallamasını ve ellerini birbirine vurmasını beklemiyordu.
"Dobby tam böyle bir yer biliyor, efendim!" dedi sevinçle. "Dobby Hogwarts'a geldiğinde, diğer ev cinlerinin bundan söz ettiğini duydu, efendim. Biz oraya Gelen Giden Oda deriz efendim, ya da İhtiyaç Odası!"(Zümrüdüanka Yoldaşlığı/ Sayfa:500)


Hermione, eli hâlâ havada ve yüzü ışıl ışıl, "Bence bir de adımız olmalı," dedi. "Takım ruhu ve birlik duygusu aşılar, ne dersiniz?"
Angelina ümitle, "Umbridge-Karşıtı Birlik olabilir miyiz?" dedi.
"Ya da Sihir Bakanlığı Mankafadır Grubu?" diye önerdi Fred.
Hermione, Fred'e kaşlarını çatarak, "Ben daha çok, ne işler çevirdiğimizi herkese belli etmeyen bir isim düşünüyordum," dedi, "toplantılarımız dışında da güvenle kullanabileceğimiz bir isim."
"Defans Organizasyonu olur mu?" dedi Cho. "Kısaca D.O. yani, böylece kimse neden söz ettiğimizi anlamaz."
"Evet, D.O. iyi," dedi Ginny. "Yalnız Dumbledore'un Ordusu'nun kısaltması olsun, çünkü Bakanlık'ın en büyük korkusu da bu zaten, değil mi?"
Bunun üzerine takdir dolu mırıltılar ve kahkahalar yükseldi.(Zümrüdüanka Yoldaşlığı/Sayfa: 507)

Umbridge’in - daha doğrusunu söylemek gerekirse Bakanlık’ın – KSKS dersinde öğrencilere asa kullandırmaması yüzünden kimse büyüleri tam olarak öğrenememektedir. Bu yüzden Hermione’nin aklına bir fikir gelir. Harry Karanlık Sanatlara Karşı Savunma’da çok iyi olduğundan onlara ders verebileceğini düşünür ve ona teklif sunar. Harry de bir süre düşündükten sonra bunu kabul eder ve gönüllü olan öğrenciler Hogsmeade gezisi sırasında Domuz Kafası barında toplanır. Toplam yirmi sekiz kişidirler. Sonuçta herkes Hermione’nin gösterdiği kâğıda imzasını atar ve yasadışı bir grup kurulmuş olur. Fakat küçücük bir sorunları vardır: Çalışmaların nerede yapılacağı. Burada yardıma ev cini Dobby yetişir ve Harry’e İhtiyaç Odası’ndan bahseder. Sonunda ilk buluşma akşamı gelir, İhtiyaç Odası’nda buluşulur ve Harry onlara elinden gelen her şeyi öğretmeye başlar. İsimleri ise bir harikadır: Dumbledore’un Ordusu

 

 

--------------------------------------------------------------------------------


- Hagrid’in Hikayesi...


"Bulduk onları," dedi Hagrid lafı dolaştırmadan. "Bir gece bir tepeyi aştık, baktık ordalar, altımızda öyle yayılmışlar. Koskoca gölgelerin altında küçük ateşler yanıyor... sanki gözümüzün önünde dağın parçaları hareket ediyordu."
"Ne kadar büyükler?" diye sordu Ron, çok alçak sesle.
"Altı metre kadar," dedi Hagrid kayıtsızca. "İyice iri olanları yedi buçuk metre vardır sağlam."
"Peki, kaç tane vardı orada?" diye sordu Harry.
"Sanırım yetmiş ya da seksen tane," dedi Hagrid.(Zümrüdüanka Yoldaşlığı/Sayfa : 552)

Harry, Hermione ve Ron Ortak Salonda iken Hagrid’in Kulübesi’nde ışık görürler ve hemen onu ziyarete giderler. Ve tabi ki hemen neler yaptığını öğrenmek isterler. Hagrid de mecburen anlatır. Olympe Maxime ve kendisinin gidip devlere dostluk önerdiğinden, Dumbledore’dan mesaj ilettiklerini söyler. Ancak maalesef işler pek yolunda gitmemiştir. İlk iki gün Gurg(Reis) olan Karkus’a Dumbledore adına sihir götürmüşlerdir. Sonra ayak altından çekilmiş ve ertesi gün de bir savaş miğferi götürmüşlerdir. Üçüncü gün ise işler pek yolunda gitmemiştir. Gurg olan Karkus öldürülmüş ve yerine başka Gurg gelmiştir :Golgomath. Yeni Gurg onları pek iyi karşılamaz ve öldürmeye kalkışır. Bunun üzerine büyü kullanmak zorunda kalırlar ve devler büyüleri kesinlikle sevmezler. O yüzden hemen oradan sıvışırlar ve bir daha da yaklaşamazlar. Daha kötüsü ise yaklaşabilenlerin Ölüm Yiyenler olmasıdır. Hagrid ve Madam Maxime uzaklaştıktan sonra Macnairla bir kaç Ölüm Yiyen gelir ve Voldemort adına dostluk teklif ederler fakat Golgamath onlara gayet iyi davranır. Bunun üzerine gidip mağaraya sürülmüş devleri ayartmaya çalışırlar. Yaklaşık 7-8 tanesini ikna etmişken Golgamath’ın adamları mağaralara baskın yapıp tüm sürülmüş devlere sıkı bir dayak atarlar. Bundan sonra sürülmüş devler Hagrid ve Madam Maxime ile konuşmak istemezler. Sonunda yapacak bir şey kalmayınca ikisi de ister istemez geri dönerler.

 


--------------------------------------------------------------------------------

 

- Mr Weasley’e saldırı...


Rüya değişti...
Vücudunun yumuşak, güçlü ve esnek olduğunu hissediyordu. Parlak metal çubuklar arasından, karanlık, soğuk taşların içinden süzülürcesine ilerliyordu... yere yapışıktı, karın üstü kayıyordu... karanlıktı, ama etrafındaki nesnelerin garip, canlı renklerde pırıldadığını görebiliyordu... başını çeviriyordu... ilk bakışta koridor boş görünüyordu... ama hayır... ileride bir adam yere oturmuştu, başı önüne düşmüştü, silueti karanlıkta ışıldıyordu...
Harry dilini çıkardı... havadan adamın kokusunu tattı... adam hayattaydı ama mahmurdu... koridorun sonunda bir kapının önünde oturuyordu...
Harry adamı ısırmak için can atıyordu... ama dürtüsüne hâkim olmalıydı... yapması gereken daha önemli bir iş vardı...
Ama adam kıpırdanıyordu... ayağa fırladı, bacaklarından gümüş bir Pelerin yere düştü; Harry onun kendinden çok yüksek, rengârenk ve bulanık siluetini gördü, bir kemerden çıkan bir asa gördü... başka şansı yoktu... yerden yükselip vurdu, bir kez, iki kez, üç kez; dişlerini adamın etine daldırdı, onun kaburgalarının dişlerinin arasında dağılışını, kanın sıcak sıcak akışını hissetti...
Adam acıyla feryat ediyordu... sonra sustu... arkasına, duvara doğru yığıldı... kan yere fışkırıyordu...
Harry'nin alnı fena halde acıdı... patlayacakmış gibiydi...(Zümrüdüanka Yoldaşlığı/Sayfa: 597)

Harry Noel gecesi rüya görürken garip bir şeyler olur. Âniden rüya değişir ve imge gibi bir şey görmeye başlar. Bir yılanmışçasına yerde sürünmektedir. İlerler ilerler ve sonunda ilerideki adamı ısırır. Isırdığı adam ise Mr Weasleydir. Ron onu uyandırır, Neville ise hemen Profesör McGonagall’ı çağırmaya gider. Duydukları üzerine Harry’i hemen Dumbledore’un odasına götürür ve Harry olan her şeyi anlatır. Gerçek olduğunu, rüya görmediğini de üzerine basa basa belirtir. Dumbledore da hemen tablolardan birine gidip Mr Weasley’nin bulunması için bir şeyler yapmasını rica eder. Sonuç olarak Mr Weasley bulunmuş, St Mungo’ya kaldırılmış, Weasley çocukları ve Harry karargâha gönderilmiştir. Ancak Harry’nin çözemediği bir sorun vardır: Ben nasıl o yılan oldum?

 


--------------------------------------------------------------------------------

 

- Zihinbend & Snape...


"Potter, Müdür beni sana, bu sömestr Zihinbend dersi almanı istediğini söylemek üzere gönderdi."
"Ne dersi?" dedi Harry şaşkın şaşkın.
Snape'in dudağı adamakıllı kıvrıldı.
"Zihinbend, Potter. Zihnin dıştan nüfuz edilmeye karşı sihirle savunulması. Sihrin gözden uzak kalmış bir dalı, ama son derece yararlıdır."
Harry'nin kalbi gerçekten de büyük bir hızla çarpmaya başladı. Dışardan nüfuz edilmeye karşı savunma mı? Ama ele geçirilmiş değildi ki, hepsi aynı fikirdeydi...
"Niye Zihin- bilmem neyi çalışmak zorundayım ki?" dedi düşünmeden.
"Çünkü Müdür bunun iyi bir fikir olduğunu düşünüyor," dedi Snape yatıştırıcı bir edayla. "Haftada bir kez özel ders alacaksın, ama ne yaptığını kimseye söylemeyeceksin, hele Dolores Umbridge'e hiç. Anlıyor musun?"
"Evet," dedi Harry. "Bana kim ders verecek?"
Snape kaşını kaldırdı.
"Ben," dedi.(Zümrüdüanka Yoldaşlığı/Sayfa: 669)

Ve Harry yılın ikinci döneminde Snape’ten Zihinbend dersi almaya başlar...

 


--------------------------------------------------------------------------------
- Azkaban’dan Toplu Kaçış...


AZKABAN'DAN TOPLU KAÇIŞ
BAKANLIK ESKi ÖLÜM YÎYEN'LERÎN
BLACK'İN ETRAFINDA TOPLANACAĞINDAN
KUŞKULANIYOR

Sihir Bakanlığı dün akşam Azkaban'dan toplu bir kaçış gerçekleştiğini duyurdu.
Sihir Bakam Cornelius Fudge, özel bürosunda gazetecilerle konuşarak, yüksek güvenlik altındaki on mahkûmun dün akşam erken saatlerde kaçtığını ve kendisinin hemen Muggle Başbakanı'm bu kişilerin ne kadar tehlikeli olduğu konusunda bilgilendirdiğini söyledi.
Fudge dün akşam, "Ne yazık ki kendimizi, iki buçuk yıl önce katil Sirius Black kaçtığında ortaya çıkanın eşi bir durumda bulduk," dedi. "İki kaçışın birbiriyle ilgisiz olduğunu da sanmıyoruz. Bu büyüklükte bir kaçış, dışarıdan yardım alındığını gösterir; Azkaban'dan kaçan ilk kişi olan Black'in, başkalarının izinden gelmesine yardımcı olma açısından ideal bir konumda olduğunu unutmamalıyız. Aralarında Black'in kuzini Bellatrix Lestrange'in da bulunduğu bu kişilerin, liderleri olarak Black'in etrafında toplanmalarının muhtemel olduğunu düşünüyoruz. Ancak suçluları ele geçirmek için elimizden geleni yapıyoruz ve sihirle uğraşan topluluğun uyanık ve dikkatli olmasını rica ediyoruz. Bu kişilerin hiçbirine, hiçbir koşul altında yaklaşılmamalıdır." (Zümrüdüanka Yoldaşlığı/Sayfa: 701-702)

15 yıl önce Voldemort düştükten sonra Azkaban’a tıkılan Ölüm Yiyenler toplu kaçış yaparlar. Gidecekleri yer ise apaçıktır: Voldemort!

 


--------------------------------------------------------------------------------

 

- Broderick Bode’un ölümü...


SİHİR BAKANLIĞI ÇALIŞANININ TRAJİK VEFATI

Dün gece, Sihir Bakanlığı çalışanı 49 yaşındaki Broderick Bade bir saksı bitkisi tarafından boğulmuş olarak yatağında ölü bulunduktan sonra, St Mungo Hastanesi eksiksiz bir soruşturma vaadinde bulundu. Olay yerine çağrılan Şifacı'lar, ölümünden birkaç hafta önce bir işyeri kazasında yaralanan Mr Bode'u kurtarmayı başaramadılar.
Olay sırasında Mr Bode'un koğuşundan sorumlu olan Şifacı Miriam Strout tam maaşla açığa alındığı için dün görüşlerini almak için kendisine ulaşılamazken, hastane adına bir sözcübüyücü bir demeç verdi:
"St Mungo, bu trajik kazadan önce sağlığı düzenli bir iyileşme gösteren Mr Bode'un ölümünden büyük üzüntü duymaktadır.
"Koğuşlarımızın dekorasyonu konusunda katı kurallarımız vardır, ancak Noel döneminde çok meşgul olan Şifacı Strout'un, Mr Bode'un komodinindeki bitkinin yarattığı tehlikeyi göz ardı ettiği anlaşılıyor. Mr Bode'un konuşması ve hareketleri düzelme yoluna girdiği için, Şifacı Strout onu bitkisine kendisi baksın diye teşvik etti. Söz konusu bitkinin masum bir Uçukçiçek değil, bir Şeytan Kapanı olduğunun farkında değildi ve nekahet dönemindeki Mr Bode bitkiye dokununca, Şeytan Kapanı onu boğdu.
"St Mungo, bitkinin koğuşta bulunmasına henüz açıklama getirememektedir ve bu konuda bir bilgisi olan bütün cadılarla büyücülerin ortaya çıkmasını rica eder."
"Bode..." dedi Ron. "Bode. Bir şey hatırlatıyor ama..."
"Onu görmüştük ya," diye fısıldadı Hermione. "St Mungo'da, hatırlamıyor musunuz? Lockhart'ın karşısındaki yataktaydı, orada öyle yatıyor, tavana bakıyordu. Üstelik Şeytan Kapanı'nın gelişini de gördük. O -Şifacı- bunun Noel hediyesi olduğunu söylemişti."
Harry geriye dönerek olayı düşündü. Boğazında safra misali bir dehşet duygusu yükseliyordu.
"Şeytan Kapanı'nı nasıl tanımadık? Daha önce görmüştük... bunun olmasını engelleyebilirdik."
"Şeytan Kapanı'nın saksı bitkisi kılığında bir hastanede ortaya çıkacağı kimin aklına gelir?" dedi Ron sertçe. "Bizim kabahatimiz değil, suç onu herife yollayanda! Sahiden gıcığın teki olmalı, niye ne aldığını kontrol etmemiş ki?"
"Yapma, Ron!" dedi Hermione, sesi titreyerek. "Bence hiç kimse Şeytan Kapanı'nı bir saksıya koyup da, ona dokunan herkesi öldüreceğini bilmiyor olamaz. Bu - bu cinayetti... hem de akıllıca bir cinayet... eğer bitkiyi kimin yolladığı belli değilse, cinayeti kimin işlediğini nereden bulacaklar?"(Zümrüdüanka Yoldaşlığı/Sayfa: 704-705)

Harry, Ron, Hermione ve Ginny’nin St Mungo’da Mr Weasley’i ziyarette iken gördükleri Sihir Bakanlığı çalışanı Broderick Bode trajik bir biçimde can vermiştir. Ancak kim onu öldüreceğini bile bile ona bir Şeytan Kapanı yollar ki? Hem de bir saksının içinde. Bu, çok ama çok büyük bir ihtimalle Ölüm Yiyenler tarafından işlenen bir cinayetten ibarettir.

 


--------------------------------------------------------------------------------

 

-‘GAMMAZ’ ve Dumbledore’un okuldan kaçışı...


" 'O kadın' kim, Dobby?"
Ama cevabı bildiğini düşünüyordu; elbette tek bir kadın, Dobby'de böyle bir korku uyandırabilirdi. Cin hafif şaşı halde ona baktı ve sessizce ağzını oynattı.
"Umbridge mi?" diye sordu Harry, dehşete düşerek.
Dobby başını evet anlamında salladı, sonra da Harry'nin dizine çarpmaya çalıştı. Harry onu kol mesafesinde tuttu.
"Ne olmuş ona? Dobby - burasını - bizi - D.O.'yu öğrenmedi, değil mi?"
Cinin yüzündeki perişan ifade yeterli cevap oldu. Harry'nin ellerini sıkı sıkı tuttuğu cin, kendine tekme atmaya çalıştı ve yere yapıştı.
"Buraya mı geliyor?" diye sordu Harry usulca.
Dobby uludu ve çıplak ayaklarıyla tepinmeye başladı.
"Evet, Harry Potter, evet!"
Harry doğruldu ve debelenen cini oldukları yere mıhlanmış halde, dehşet içinde izleyen kalabalığa döndü.
"NE BEKLİYORSUNUZ?" diye böğürdü. "KAÇIN!"(Zümrüdüanka Yoldaşlığı/Sayfa: 782)


"Dolores," dedi Fudge, bir konuyu kesinkes sonuca bağlamaya çalışan birinin havasıyla, "bu geceki toplantı -gerçekleştiğinden emin olduğumuz toplantı -"
"Evet," dedi Umbridge, toparlanarak, "evet... Miss Edgecombe bana haber verdi, ben de derhal yanıma bazı güvenilir öğrencileri alarak, toplantıya katılanları iki elleri kızıl kanda yakalamak için yedinci kata gittim. Ancak, anlaşılan benim geldiğim konusunda uyarılmışlardı, çünkü yedinci kata ulaştığımızda dört bir yana doğru kaçışıyorlardı. Ama önemi yok. Elimde hepsinin ismi var, Miss Parkinson benim için bir koşu İhtiyaç Odası'na gidip, arkalarında bıraktıkları bir şey var mı diye baktı. Kanıta ihtiyacımız vardı, oda da o kanıtı sundu."(Zümrüdüanka Yoldaşlığı/Sayfa: 794)

 


"Eh, oyun sona erdi," dedi sükûnetle. "Benden yazılı bir itiraf mı istersin, Cornelius - yoksa bu tanıkların huzurunda bir ifade yeterli olur mu?"
Harry, McGonagall ile Kingsley'nin birbirlerine baktıklarını gördü. İkisinin yüzünde de korku vardı. Harry neler olduğunu anlamıyordu, belli ki Fudge da kendisiyle aynı durumdaydı.
"İfade mi?" dedi Fudge yavaşça. "Ne - hiç -?"
"Dumbledore'un Ordusu, Cornelius," dedi Dumbledore, hâlâ gülümseyerek. İsim listesini Fudge'in yüzünün önünde salladı. "Potter'ın Ordusu değil. Dumbledore'un Ordusu."
"Ama - ama -"
Birden Fudge'ın yüzü aydınlandı, anlamıştı. Korkuyla geriye doğru bir adım attı, ciyakladı ve bir kez daha ateşten öne doğru kaçtı.
"Sen, ha?" diye fısıldadı, tüten pelerininin üstünde yine tepinerek.
"Evet, ben," dedi Dumbledore keyifli keyifli. (Zümrüdüanka Yoldaşlığı/Sayfa:795)

Marietta Edgecombe dayanamayıp Dumbledore’un Ordusu’nu Profesör Umbridge’e ispiyonlar. Bunun üzerine hemen olaya müdahale etmek isteyen Umbridge suçüstü yapmak için yola koyulur ancak önceden Dobby gidip Harry’i uyarır. Fakat Harry Malfoy’un çelme büyüsüne yenik düşer ve Umbridge onu kıskıvrak yakalayıp müdürün odasına götürür. Dumbledore da Harry’nin okulda kalmasını istediğinden kendini feda eder, bu grubu kendisinin oluşturduğunu söyler ve Azkaban’a tıkılmamak için okuldan kaçar.

 


--------------------------------------------------------------------------------

 

- Sihir Tarihi S.B.D.’sinde Sirius ve Voldemort...


Esrar Dairesi'ne giden serin, karanlık koridorda ilerliyordu yine, sağlam ve azimli adımlarla yürüyordu, arada bir koşmaya başlıyordu, varacağı yere sonunda varmaya kararlıydı... siyah kapı her zamanki gibi önünde açıldı, şimdi daire şeklindeki çok kapılı odaya gelmişti...
Dosdoğru taş döşemeden ileri, ikinci kapıdan içeri... duvarlarda ve yerde dans eden ışık parçacıkları ve o tuhaf mekanik tıkırtı, ama araştıracak zaman yok, acele etmesi gerek...
Üçüncü kapıya kalan mesafeyi koşarak geçti, bu kapı da diğerleri gibi önünde savrulup açıldı...
Bir kez daha, raflarla ve cam kürelerle dolu, katedral boyutundaki odaya gelmişti... şimdi kalbi büyük bir hızla çarpıyordu... bu sefer oraya gidecekti... doksan yedi numaraya gelince sola döndü ve iki sıra arasından aceleyle geçti...
Ama en sonda, yerde bir şekil vardı, döşemede yaralı hayvan gibi kıpırdanan siyah bir şekil... Harry'nin midesi korkuyla sıkıştı... heyecanla sıkıştı...
Kendi ağzından bir ses çıktı, tiz, soğuk, her türlü insani iyilikten yoksun bir ses...
"Benim için al onu... aşağı indir, şimdi... ben dokunamıyorum... ama sen dokunabilirsin..."
Yerdeki siyah şekil biraz kımıldadı. Harry kendi kolunun ucunda, bir asayı sıkıca kavramış uzun parmaklı beyaz bir elin yükseldiğini gördü... tiz, soğuk sesin "Crucio!" dediğini duydu.
Yerdeki adam bir acı çığlığı koyverdi, ayağa kalkmaya çalıştı ama gerisingeri düştü, kıvranmaya başladı. Harry gülüyordu. Asasını kaldırdı, lanet kalktı ve şekil inledi, hareketsiz kaldı.
"Lord Voldemort bekliyor..."
Yerdeki adam çok yavaşça, kolları titreyerek omuzlarını birkaç santim yükseltip başını kaldırdı. Yüzü kan içindeydi ve hastaymışçasına zayıftı, acıyla çarpılmıştı ama dirençle kaskatıydı...
"Beni öldürmen gerekecek," diye fısıldadı Sirius.
"Elbette sonunda öldüreceğim," dedi soğuk ses. "Ama önce benim için onu alacaksın, Black... şimdiye kadar acı çektiğini mi sanıyorsun? Bir daha düşün... önümüzde daha saatler var ve kimse senin haykırdığını duyamaz..."(Zümrüdüanka Yoldaşlığı/Sayfa: 935)

Harry Sihir Tarihi S.B.D. sınavındayken âniden uyuklamaya başlar ve Mr Weasley’de olduğu gibi bir imge görür. İmgede Voldemort ve Sirius Esrar Dairesi’ndedir. Voldemort Sirius’a bir şeyi alması için Criciatus Laneti ile işkence yapmaktadır.

 


--------------------------------------------------------------------------------

 


- Testrallerle Uçuş ve Sihir Bakanlığı...


"Hepimiz D.O.’daydık," dedi Neville usulca. "Bütün amaç, Kim-Olduğunu-Bilirsin-Sen'le savaşmaktı, değil mi? Bu da gerçek bir şeyler yapmamız için ilk şansımız -yoksa hepsi bir oyun falan mıydı?"
"Hayır - tabii ki değildi -" dedi Harry sabırsızca.
"Herhalde Hırıltılı Gürül müdür nedir, ona binip gideceğiz, ha?"
"Buruşuk-Boynuzlu Hırgür uçamaz," dedi Luna vakur bir sesle, "ama onlar uçabilir, üstelik Hagrid binicilerinin aradığı yeri bulmada çok iyi olduklarını söylüyor."
Harry hızla döndü. İki ağacın arasında, ürpertici bir şekilde ışıldayan beyaz gözleriyle iki Testral durmuş, her kelimesini anlıyormuşçasına konuşulanları dinliyordu.
"O zaman biz de gelmeliyiz," diye noktayı koydu Neville. "Yardım etmek istiyoruz."
"Doğru," dedi Luna, mutlu mutlu gülümseyerek.
Harry, Ron'la göz göze geldi. Ron'un da onunla aynı şeyi düşündüğünü biliyordu: Sirius'u kurtarma girişiminde kendisi, Ron ve Hermione'ye ek olarak D.O.'dan üye seçecek olsa, Ginny, Neville ya da Luna'yı seçmezdi.
"Eh, fark etmez zaten," dedi Harry asabi asabi, "çünkü hâlâ oraya nasıl gideceğimizi bilmiyoruz -"
"O işi hallettik sanıyordum," dedi Luna çıldırtıcı bir şekilde. "Uçuyoruz!"
"Bak," dedi Ron, öfkesine zar zor hâkim olarak, "belki sen süpürgesiz de uçabiliyorsundur, ama bizim kanadımız falan çıkmıyor öyle her -"
"Uçmanın süpürge dışında da yolları var," dedi Luna sükûnetle. (Zümrüdüanka Yoldaşlığı/Sayfa: 977-978)


"Teşekkürler," dedi sakin kadın sesi. "Ziyaretçiler, lütfen rozetlerinizi alın ve cüppelerinizin önüne takın."
"Sihir Bakanlığı'na hoşgeldiniz. Lütfen adınızı ve işinizi belirtin."
"Harry Potter, Ron Weasley, Hermione Granger," dedi Harry çabuk çabuk, "Ginny Weasley, Neville Longbottom, Luna Lovegood... birini kurtarmaya geldik, tabii Bakanlık'mız bunu bizden önce yapabilecekse, o başka!"(Zümrüdüanka Yoldaşlığı/Sayfa: 986)

Harry, Ron, Hermione, Ginny, Luna ve Neville Sirius’u kurtarmak için Sihir Bakanlığı’na gitmeye karar verirler ancak neyle gidecekleri konusunda bir fikirleri yoktur. Bu sırada yardımlarına Hogwarts’ın ehlileştirilmiş Testralleri yetişir ve onlara binerek Sihir Bakanlığı’na giderler.

 


--------------------------------------------------------------------------------
- Esrar Dairesi’nde Kehanet...


Sonra, tam arkalarından, tembel bir ses konuştu.
"Çok iyi, Potter. Şimdi güzel güzel, yavaşça arkana dön ve o elindekini bana ver."
Çevrelerinde kara şekiller yoktan var olurmuşçasına ortaya çıkıyor, sağa sola gidiş yollarını kesiyorlardı; kukuletalardaki yarıkların arasından gözler parlıyordu, bir düzine ışıklanmış asa ucu doğrudan doğruya kalplerine çevriliydi; Ginny dehşetle soluğunu tuttu.
"Bana, Potter," diye tekrarladı Lucius Malfoy'un tembel sesi; avcu yukarı dönük elini uzattı.
Harry'nin içine mide bulandırıcı bir sıkıntı çöktü. Kapana kısılmışlardı ve ikiye karşı bir kişiydiler.
"Bana," dedi Malfoy yeniden.
"Sirius nerde?" dedi Harry.
Ölüm Yiyen'lerin bazıları güldü. Harry'nin solundaki gölgeli siluetlerin ortasından haşin bir kadın sesi, zafer edasıyla, "Karanlık Lord daima bilir!" dedi. (Zümrüdüanka Yoldaşlığı/Sayfa: 1001-1002)
Harry ve ekibi Esrar Dairesi’nin Kehanet Salonu’na, yani Harry’nin rüyasında Sirius’u gördüğü odaya geldiğinde büyük bir hayal kırıklığına uğrar. Çünkü karşılarındaki ne Voldemort’tur ne de Sirius. Karşılarındaki, Ölüm Yiyenlerdir. Harry o an kandırıldığını anlar. Hem Voldemort hem de Kreacher onu kandırmıştır. Amaçları ise Harry’nin elindeki kehaneti alıp efendileri Karanlık Lord’a götürmektir.

 


--------------------------------------------------------------------------------

 

- Sirius’un Ölümü ve Dumbledore&Voldemort düellosu...


"Hadi ama, daha iyisini yapabilirsin!" diye bağırdı, sesi mağaramsı odada yankılandı. İkinci ışın tam göğsüne isabet etti.
Yüzündeki gülüş henüz silinmemişti, ama gözleri hayretle açıldı.
Harry Neville'i bıraktı, oysa bıraktığının farkında değildi. Dumbledore da platforma doğru döndüğünde, Harry yeniden basamaklardan aşağı sıçrıyordu, asasını da çıkarmıştı.
Sirius'un düşmesi çok uzun sürdü sanki: Kemerden sarkan eski püskü tülün içinden arkaya doğru düşerken, bedeni zarif bir kavis çizdi.
Harry, vaftiz babası kadim kapıdan i&cc

SersemLet Anket  
 

Melez Prens Filmi'nin Fragmanını Nasıl Buldunuz?
Tam beklediğim gibi süper.
İdare eder işte.
Hiç beğenmedim.

(Sonucu göster)


 
SersemLet Saat  
   
Reklam & DestekleyenLer  
 




Click to visit HPANA Top Sites Click to visit HPANA Top Sites Hortkuluk Avcisi TopSites arama motoru - arasana.com - arama motorları Visit MuggleNet.com!
 
Bizi Destekleyin TıklayıN  
 

Click to visit HPANA Top Sites

Veritaserum Topsites

 
Bugün 14 ziyaretçi (25 klik) kişi burdaydı!
Reklam Alanı



Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol